olaylar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
olaylar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

17 Mart 2013 Pazar

Oersted ve Saptırılan Pusula İğnesi





Hans Christian Oersted (1777-1851) 


Ondokuzuncu yüzyılın başlarında, Volta‘nın bir kaç yıl önce ortaya çıkardığı «elektrik akımı» ile deneyler yapmakta olan fizikçilerden birisi idi. Oersted Danimarka’da, Rudköbing’de doğmuş ve, sonradan, 1806 da, Fizik Profesörü olarak çalıştığı Kopenhag Üniversitesinde okumuştur. Tellerden elektrik akımı geçirip bunların yakınına çeşitli konumlarda mıknatıslar koyarak elektrik ile manyetizma arasındaki bağı araştırmakta idi. Mıknatıslar ile elektrik arasında karşılıklı etki elde edeceğini ummakta idi.

1819′da bir gün öğrencilere ders veriyor ve içinden akım geçen bir telin, manyetik pusula ibresine dik olarak (yani Doğu-Batı doğrultusunda) tutulduğu zaman bu iğne üzerinde hiç bir etkisi olmadığını gösteriyordu. Oersted asistanına teli iğne boyunca ve ona paralel olarak (yani Kuzey-Güney doğrultusunda) tutmayı denemesini söyledi. Asistan dediğini yapınca ibre birdenbire saptı.

Bu, içinden akım geçen bir telin mıknatıs haline geldiğinin tespit edildiği ilk andı.

Tarihe düşülen notlar



- Leonard Bernstein'e, kendisinden sık sık "piyanist-kompozitör-orkestra şefi" tabirini kullanmalarından bıkıp bıkmadığını sordular. Bernstein: "Hakikatte bana çok faydası dokunan bir tabir" diye cevap verdi. "Bir gece orkestra şefi olarak pek de iyi sayılmayan bir idare gösterdiğimi farz edin. O zaman halk bunun, bir piyanist için hiç de fena bir netice olmadığını düşünecektir. Yahut eğer mükemmel bir piyano solosu yapamazsam, bir kompozitör için pek fena sayılmazdı diyecekler"

- Başkan Kennedy'nin iktisat baş müşaviri Dr.Walter W.Heller "ortalama" kelimesinin, bilhassa istatistikçilerin ağzında çok lastikli olabileceğini söylüyor ve şu örneği veriyor: "Eğer bir adamın sağ ayağı kızgın bir soba üzerinde, sol ayağı ise buz içinde bulunsa, istatistikçi o adamın ortalama olarak rahat olduğunu söylerdi."


15 Mart 2013 Cuma

80'ler: Dünyadaki olaylar


Yıl 1985. Her şey tıkırında. Birileri benim yerime ihtiyacım olan her şeyi önüme sunuyor. Üstelik bu hizmetlerin hepsi bedava ve karşılıksız. Sadece "agu" demek ya da ağlamak yetiyor. Hepsi bu. Bu tarihten itibaren internet insan hayatına girmeye başlayacak ve bilgiye ulaşmak sıradanlaşmaya başlayacaktı. 80'ler çocuğu olduğumu düşünmüyorum. 84' doğumlu biri olarak 80'ler beni teğet geçti diyebilirim. Ama az çok nostaljisini hafızamda taşıyorum. Teypten devekuşu kabere dinlediğim zamanları, VHS kasetleri, el radyosu, facıt hesap makinelerini hatırlıyorum. Ha bir de lebelebi tozu vardı ya. O neydi öyle! Çocukların boğazında kalması üzerine planlanmış bir nüfus kontrol gıdası.

80'lerde neler yaşanmış ve olaylar olmuş biraz bakayım dedim. İşte o yılların bize getirdikleri ve bizden götürdükleri;