18 Mart 2013 Pazartesi

Bağbozumu




Bütün bir yıl boyunca emek verilen bağlardaki üzümlerin toplanmasını yani bağbozumunu kutlamak için her yıl Eylül ayının başında düzenlenen geleneksel bir festivaldir.

Bağbozumu, şarap yapımı için üzümlerin toplandığı zamandır. Bağlardaki üzümler, salkım salkım toplanır ve potasyumlu bir çözelti içine daldırılıp güneşe bırakıldıktan sonra 3-5 gün içinde üzüm taneleri saplarından ayrılır. Üzümlerin az bir miktarı hemen işlenir şişelenir ve Ekim ayında içilir.

Üzümlerin toplanma zamanı. Bağbozumu, üzüm son olgunlaşma dönemine girdiği zaman yapılır. Bağbozumu için her yörenin kendine özgü gelenek ve görenekleri vardır. Toplanan üzüm salkımları, bağ bıçağı ve bağ makaslarıyla kesildikten sonra sepet ve küfelere doldurulur.

Bağların ve insanların salkım salkım neşesi. işte bu mevsimde her şey sıcak ve sağlamdır, üzümü sapından koparıp kovaya koymak bile..

Dünyanın şarap ile ilgili olan hemen hemen her bölgesinde kutlanan geleneksel bir kutlamadır. 

Geçmiş senelerde Japon bir misafirimiz vardı. Kendisi çok büyük bir holdingin üst düzey yöneticilerinden biriydi. Adamlar doğaya saygısını ve çevreci olduklarını göstermek için onlarca dönüm araziye zeytin ağaçları dikmişler. Ve zeytin toplama zamanı geldiğinde tüm çalışanları, müşterileri ve yöneticileri bir arada bu anı bir festivalle kutluyorlarmış. Aslında zeytinden hiçbir kazançları yok. Olsa da o büyüklükteki bir şirket için çok önemsenecek bir kazanç olacağını sanmıyorum. Ama adamlar bu ritüeli yaşamak ve paylaşmak için emeklerine sahip çıkıyorlar.

Bu günlerde şarap ile ilgili geziler, bağbozumu turları ve firmaların tanıtıcı tadım turları sayesinde ülkemizde de bu tip ritüeller görmek mümkün. Hatta internetten biraz araştırırsanız bu işi organizasyona çevirmiş turlar mevcut.

Türkiye'de Şarap Üretim Tesisleri


Kutman Şarapları


Bağbozumu demek gerek üzümü gerekse şarabı üretenler için yoğun bir çalışmanın başladığı an demektir.

Öyle ya, üzüm üreticisi sonbahardan bu yana üzüm bağına hizmet etmiş, bağı ve üzümü gözü gibi sakınmış, hastalığa veya doluya tutulmasın diye çalışmış çabalamıştır.

Bir önceki senenin bağ bozumunun hemen ardından bağda işler yeniden başlamıştır. Bağlar sürülmüş, kasım ayından başlanarak hem budamalar yapılmış, hem gübrelemeler yapılmış, eksik direkler teller gerilmiş, çitler onarılmış ve ilkbahar beklenmiştir. Bağ, hava şartlarına bağlı olarak, Mart ayının ikinci yarısından itibaren uyanmaya yeşermeye başlar. İşler de tüm yoğunluğu ile o zaman başlamaktadır işte. Yalnız bağ değildir uyanan ve yeşeren. Tüm doğa uyanmaktadır, güneşi görünce her türlü ot ve bitki inanılmaz hızla büyümeye başlar.

Hem uyanan bağlar hastalıklara karşı ilaçlanmaya başlayacak hem de yabani ota karşı mücadele bütün hızıyla sürecektir. İlkbaharda arada sık sık yağan yağmurlar hem püskürtülen ilaçların etkisini azaltacak, yeniden iş çıkacak hem de yabani ot mücadelesine engel olacaktır. Yağmur sonrası yerler çamura batıp bağlara girilemez olunca yabani otlara gün doğacak ve inanılmaz hızla yeniden büyümeye geçeceklerdir.
Bu savaş, ilaçlama, çapalama, filizleri bağlama, yeşil budama, fazla doğum olmuş üzümleri henüz koruk aşamasında iken kalite uğruna seyreltme, tekrar çapalama, tekrar filiz bağlama derken, bağcı bağın içinden çıkamadan Ağustos ve Eylül ayları gelir.

Şimdi üzümler toplanacak, sandıklarla kamyonlara yüklenecek ve şarap üretim tesisinin yolunu tutacaktır.

Şarap üretim tesisinde ise zaten bütün yıl kesintisiz süren çalışmalara şimdi üzüm işleme telaşı eklenmiştir. Bağlardan toplanacak olan üzümler, gerek şarap üreticisinin kendi bağından olsun gerekse üzüm üreticisinden satın alınacak üzümler olsun, daha bağda iken kalite anlamında kontrol edilecek, şeker oranlarına parsel parsel bakılacak, hangi bağın önce hangisinin sonra toplanacağı (kesileceği) karara bağlanacaktır.

Üzüm üreticisi bir an önce üzümünü toplayıp şarap tesisine teslim etmeyi, yağmur, dolu riskini bitirmeyi hayal etmektedir. Şarap üretim tesisi ise, nasıl yapsak da üzümler birkaç gün veya bir iki hafta daha bağda kalsın da daha tatlı hale gelsin, sorusunu sormaktadır kendine.

Toplanacak bağlara sandıklar gönderilecek, işçiler ellerinde makaslarla bağlara girecekler ve sandıkları doldurarak üzümleri şarap tesisine göndereceklerdir.

Üzümlerin tesise gelmesi ile birlikte o üzümler tesis kapısında tek tek seçilecek, varsa içinden çürükler veya olgunlaşmamışlar ayrılacak ve böylece seçilmiş üzümler üzüm işleme makinelerine sevk edilecektir. Sapları ayrılan ve kırılan kırmızı üzümler kabukları ile birlikte ısı kontrollü fermantasyon tanklarında işleme alınacak ve yaklaşık 20 gün sürecek fermantasyon süreci başlamış olacaktır.

Beyaz üzümler ise doğrudan sıkılarak şıralar durultulacak ve fermantasyon başlatılacaktır. Bağbozumu, şarap tesisi için gece gündüz devam edecek yaklaşık 60 günlük bir çalışma demektir.

Amerika'daki şarapçılığın babası sayılabilen ünlü şarap üreticisi, Robert Mondavi, aynı ismi taşıyan kitabında bağbozumunu ve bunun ayrılmaz parçası olan şarap üretim prosesini, "Harvest of Joy" yani keyiflerin, sevinçlerin coşkuların hasadı olarak tanımlar.

Kısa Not:
Şaraphane veya şarap üretim tesisi diyoruz zira şarap üretim tesislerine "fabrika" demek bizlerin sosyo kültürel yapısına uymuyor. "wine factory" veya "Weinfabrik" sözcükleri tüm diğer şarap dünyasında da kullanılmaz. En büyük tesisler bile Şaraphane anlamına gelen "Winery", "Weingut", "Chateau" şeklinde tanımlanırlar. "Şarap Fabrikası" tanımı olsa olsa o da belki, yıkılan doğu blokunda kullanılagelmiş bir kavramdır.

Otomobil fabrikası, tekstil fabrikası, ayakkabı fabrikası olur ama şarap fabrikası olmaz.



Alıntıdır.

Kaynak: http://www.kutmanwines.com/index.php?option=com_content&view=article&id=18&Itemid=16





Hiç yorum yok: